Kitap yakma, Hitler ve onun peşinden gidenlerin Alman düşün dünyasında planladığı kıyımın sadece bir parçasıydı. Üniversiteler, müzeler, kütüphaneler, tiyatrolar ve orkestralarda yapılan temizlik 1933’de memur yönetmenliğinde değişikliğe gidilmişti. Komünistler, sosyalistler, yahudiler devlet hizmetinden çıkarıldı. Alman düşün dünyasına ‘zarar veren kişilerin listeleri hazırlanmıştı. Alman aydını görünenlerin bir bölümünün olup bitene sesi soluğu çıkmadı. insanlık tarihinde kara bir leke olarak yerlerini aldılar. Kütür cinayetine onay verdiler. Basın da bu vahşete karşı çıkmadı. bir çok köşe yazarı bu vahşet girişimlerini onayladı. “Kentlerimizde göğe yükselen alevler, Almanya’nın yeniden uyanışının bir simgesidir,” diye yazan köşe yazarları oldu. Hitler yönetimi bir ‘yasaklar listesi’yayımladı. Bu listede 524 yazarın ‘zararlı’ dedikleri toplam 3600 eerin Almanya’da yayımlanması ve okunmasını yasakladı.
Kitaplar ve bilim insanları diktatörlerin korkulu düşüdür, primatlar için karabasanların en korkuncudur. Çünkü kitap bütün işkencelerden, zindanlardan, her türlü silahtan daha güçlüdür. İnsanlık tarihinde kitaptan nefret eden, kitabı yasaklayan, yakan çarpık siyasi despotlar hep görülmüştür. Her türlü baskıya rağmen kitap kalıcılığını ve etkinliğini korumuştur. İnsana ulaşmayı sürdürmüştür. Düşünce özgürlüğüne baskı, uygulandığı ülkenin sınırlarını kolayca aşar, başka toplumlara da sıçrar. Hitler faşizmi estirdiği teror sonucu bir çok aydın yazar ,ressam, bilim insanı,sosyalist,komunist Almanya’ yı terketmek zorunda kaldı.
400’e yakın muhalif, yazar, sanatçı, aydın Türkiye’ye kaçtı.Üniversitelerde ders verdi.
Muhalif sürgünlerden Fritz Neumarkt, Türk gelir vergi yasasını hazırladı,
Ernst Hirsch, Batı Berlin ‘in ilk Eyalet Başbakanı, Türk Ticaret Kanunu hazırladı.
Hans Wilbrandt, tarım uzmanı, 1934-1952 Ankara, Türkiye’de koopratif sisteminin kurucusu.
Hans Winterstein, fizyolog 1933’den itibaren İstanbul, İstanbul Üniversitesi Fizyoloji Bölümü kurucusu.
Fritz Arndt, kimyager, 1935’den itibaren İstanbul’da sığınmacıydı. Türkçe ve Almanca birçok yayınları bulunmaktadır. 1955’de Hamburg’a geri döndü.
Eduard Zuckmayer, müzisyen ve müzik eğitmeni, 1936-1972 Ankara, Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü Başkanı.
Paul Hindermith, Türkiye ‘deki modern konservaturları kurdu.
TBMM mimarı olan Bruno Taut Nazi zülmünden kaçıp Türkiye ‘ye sığınan sürgünlerdi.
Almanya’dan aydın, filozof, öğretim görevlisi ve yazar zorunlu olarak kaçmak zorunda kalmıştı. Zorunlu gelen 400 kişi Türkiye’de Heimatlos ( yurtsuz) olarak yaşadılar. Bunların arasında 315 kişi ögretim üyesi görevinde bulundu. Hitler faşizmden zorunlu kaçan Alman sürgünler 1953 yılında Almanya’ ya geri döndüler. Almanya ‘ya geri dönen sürgün edebiyatçıları savaşla ilgili eserler ürettiler. O sürece yıkım edebiyatı dediler. Ve Berlin’de sürgün müzesi açtılar.
Hitler; faşist zihniyetini şöyle ifade ediyor. „Ulusal politikamızda, bilim adamları için bile olsa, bir yeniden düzenleme ya da değişiklik yapılamaz. Eğer Yahudi bilim adamlarının işten atılması çağdaş Alman biliminin yok olması anlamına gelecekse, o halde biz de birkaç yıl bilimsiz yapacağız demektir!”
Kitaplar ve bilim insanları diktatörlerin korkulu düşüdür, primatlar için karabasanların en korkuncudur. Çünkü kitap bütün işkencelerden, zindanlardan, her türlü silahtan daha güçlüdür. İnsanlık tarihinde kitaptan nefret eden, kitabı yasaklayan, yakan çarpık siyasi despotlar hep görülmüştür. Her türlü baskıya rağmen kitap kalıcılığını ve etkinliğini korumuştur. İnsana ulaşmayı sürdürmüştür. Düşünce özgürlüğüne baskı, uygulandığı ülkenin sınırlarını kolayca aşar, başka toplumlara da sıçrar. Hitler faşizmi estirdiği teror sonucu bir çok aydın yazar ,ressam, bilim insanı,sosyalist,komunist Almanya’ yı terketmek zorunda kaldı.
400’e yakın muhalif, yazar, sanatçı, aydın Türkiye’ye kaçtı.Üniversitelerde ders verdi.
Muhalif sürgünlerden Fritz Neumarkt, Türk gelir vergi yasasını hazırladı,
Ernst Hirsch, Batı Berlin ‘in ilk Eyalet Başbakanı, Türk Ticaret Kanunu hazırladı.
Hans Wilbrandt, tarım uzmanı, 1934-1952 Ankara, Türkiye’de koopratif sisteminin kurucusu.
Hans Winterstein, fizyolog 1933’den itibaren İstanbul, İstanbul Üniversitesi Fizyoloji Bölümü kurucusu.
Fritz Arndt, kimyager, 1935’den itibaren İstanbul’da sığınmacıydı. Türkçe ve Almanca birçok yayınları bulunmaktadır. 1955’de Hamburg’a geri döndü.
Eduard Zuckmayer, müzisyen ve müzik eğitmeni, 1936-1972 Ankara, Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü Başkanı.
Paul Hindermith, Türkiye ‘deki modern konservaturları kurdu.
TBMM mimarı olan Bruno Taut Nazi zülmünden kaçıp Türkiye ‘ye sığınan sürgünlerdi.
Almanya’dan aydın, filozof, öğretim görevlisi ve yazar zorunlu olarak kaçmak zorunda kalmıştı. Zorunlu gelen 400 kişi Türkiye’de Heimatlos ( yurtsuz) olarak yaşadılar. Bunların arasında 315 kişi ögretim üyesi görevinde bulundu. Hitler faşizmden zorunlu kaçan Alman sürgünler 1953 yılında Almanya’ ya geri döndüler. Almanya ‘ya geri dönen sürgün edebiyatçıları savaşla ilgili eserler ürettiler. O sürece yıkım edebiyatı dediler. Ve Berlin’de sürgün müzesi açtılar.
Hitler; faşist zihniyetini şöyle ifade ediyor. „Ulusal politikamızda, bilim adamları için bile olsa, bir yeniden düzenleme ya da değişiklik yapılamaz. Eğer Yahudi bilim adamlarının işten atılması çağdaş Alman biliminin yok olması anlamına gelecekse, o halde biz de birkaç yıl bilimsiz yapacağız demektir!”
Post A Comment:
0 comments so far,add yours