AVRUPA'DA IRKÇILIK VAR DA, TÜRKİYE'DE YOK MU?

SABAH gazetesi 11.10. 1996 Cumartesi ekinde yazılan kocaman bir başlık. „ PİS YAMYAMLAR DEFOLUN ! Ve hemen devamın da “ Irkcılık yapmıyoruz.“ Tıpkı Avrupa’da ırkçı gazetelerin yabancıları hedef gösterdiği gibi. SABAH gazetesi Afrika’lıları hedef göstermekte. Her siyah suçlu, delil de renkleri aynı ! Avrupa'da "Pis yabancılar, yabancılar defolun“ sözleri ırkçılık olarak değerlendiriliyor. Ama Sabah gazetesinin yazdıkları ırkçılık olarak değerlendirilmiyor. Sabah gazetesinde bir resim ve hemen altında.“Ülkemize ellerini kollarını sallayarak giren, havaalanında,“neden geldin“ diye bile sorulmayan Afrikalı serserililer, İstanbul’da istedikleri kadar kalıp, aşağılık işler yapıyorlar. İstanbul’lular, gencecik çocuklarımızı zehirlemekten başka bir şey yapmayan bu pis serserilerin bir tekini bile şehirlerinde istemiyor. Bir an önce sınırdışı edilmelerini ve bir daha ülkemize girmemeleri için her türlü tedbirin alınmasını bekliyor. Haritada bile yerini bilmediğimiz Tanzanya’dan gelen bu pis yamyam gencecik çocuklarımızı uyuşturucu batağına çekiyor; Üstelik bizim ekmeğimizi yiyor; Bizim suyumuzu içiyor’’ Bu yazılanların anlamı ırkçılık olmuyor Sabah gazetesine göre. Çünkü Türkiye'de ne ırkçılık var ne de öyle bir kavram. Çünkü Türkiye’de ırkçılık diye bir şey yok. Herkes kardeşce yaşıyor. Kimse kimseye konuştuğu dilinden dolayı saldırmıyor...Plakası Diyarbakır olduğu için saldırıya uğramıyor! Irkçı ülkücülerden Oral Çelik, Apdullah Çatlı, Rıfat Yıldırım, Üzeyir Bayraklı, Yalçın Özbey vb Yurtdışında uyuşturucu ticaretinden dolayı Fransa’da, Almanya’da ve İsviçre tutuklandılar, cezaevlerinde yattılar. Çatlı cezaevinden kaçırıldı ve Türkiye'ye götürüldü. Susurluk'da trafik kazasında öldü. Oral Çelik, gavurları zehirledim diye kendini savundu Türkiye döndükten sonra. Üzeyir Bayraklı mafia içi çatışmada Frankfurt da öldürüldü. MHP İzmir Milletvekili adayı Ali,...İsviçre’de uyuçturucu tacirliğinden gözaltına alındı. Avrupa basını uyuşturucu ticareti yapan bu türkler için ne böylesi bir haber yaptı ne de böyle bir kışkırtıcılık yaptı. Almanya’da bir parkta yapılan bir kavgayı bile ırkçılık olarak değerlendiren Türk basını Türk düşmanlığına karşı birlik ve dayanışma çağrısı yapıyor hep. MHP’nin eski Genel Başkan yardımcısı, Rıza Müftüoğlu „Ya sev Ya terk et“ „sevmeyenler terk etmezlerse zamanı gelecek özel uçağı olanlar bile ülkeden kaçamayacaklar.“ açıklaması ırkçılık ideolojisi değil mi? ''Ne Pişkinlik... Nazizm’in yıkılışı kutlanıyor... Ama Almanya’ya bakıyorsunuz, hiçbir alınganlığa kapıldığı yok... Gayet pişkin... İnsanlık dışı cinayetler lanetleniyor, savaşta ölen milyonlarca insan için anlamlı törenler yapılıyor.. Ama bakıyorsunuz Almanya, hiç rahatsız değil. Gayet yırtık. Gerekçeleri de: -Nazi Almanyası başkaydı, şimdiki Almanya başka. Yani demek istiyorlar ki: -Bizim ecdadımız yok. -Atalarımız yok. Dinimiz, imanımız, sadece para... Sünepe.. renksiz ve ruhsuz insanlar topluluğu... (...) ‘’Ulan Alman. Ulan sersem. Sen bu ne idüğü belirsiz kimliğinle, bana fazilet mi öğreteceksin? 2 milyon Türk’ü. oraya boşuna yollamadık... Soyuna sopuna belki biraz asalet karışır." 11 Mayıs 1995. Hürriyet. Rauf Tamer. Rauf Tamer gibiturk milliyetçisi bir türkün yazdığı kin ve nefret söylemi değil,ırkçılık değil olsa olsa "Türkçülüğün esasları" olur