Genç kadın, saatlerdir mutfakta gözleri
kapalı olarak oturan eşine korku dolu gözlerle baktı. Sabah sabah ters bir yanıt alırım korkusuyla bir türlü aklından geçeni soramıyordu. Gerçi eşi öyle saman alevinden sinirlenen tiplerden değildi.  Sinirlense de ona hakaret etmek aklının ucundan bile geçmezdi. Bir insanı kırmak için ille de hakaret etmek gerekmiyordu. Ters söz ters sözdü işte.  Ama ters sözleri de sevmiyordu adam.
Yine de bir hal vardı adamda, mutlaka onu böyle beton gibi donduran bir şey olmuştu. Saati geldiği halde işe gitmiyor, gözleri kapalı oturuyor, gözünü açınca da birini bekliyormuş gibi sadece kapıya bakıyordu. Hasta mıydı acaba? Belki de işten kovulmuştu, ona söyleyemiyordu. Ne olursa olsun sormalı, onun bu anormal davranışının nedenini öğrenmeliydi.
“İşe gitmeyecek misin canım” diye sesinin en tatlı tonuyla sordu genç kadın.
Adam derin derin birkaç nefes aldıktan sonra; “Gidemiyorum güzelim” dedi.
“Gidemiyor musun? Ama neden? Otobüs kartın var değil mi?”
“Sorun kart değil, gidemiyorum işte.”
“Hasta mısın?”
“Hayır!”
“İşten mi attılar yoksa?”
“Hayır!”
“İnsanı deli etme, her şey yolundaysa neden gidemiyorsun işe?”
“Her şey yolunda değil. Sorun orada zaten.”
“Neymiş yolunda olmayan? Hasta değilsin, aç değiliz, borçlu değiliz, kimseye muhtaç değiliz..”
“Yine de gidemiyorum işte.”
“Döndük başa..Neyin var, ne oluyor sana?”
“Bak güzelim, bak canımın içi, sana gidemiyorum diyorsam gidemiyorum demektir. Diyelim şimdi tüm cesaretimi topladım, diyelim dünyanın en korkusuz erkeği oldum ve şu kapıdan dışarıya çıktım. Sağa dönsem, görenler hemen ‘Döndü pezevenk, sağcı olmuş’ diyecekler. Bu günlerde sağcı olmak ne demek biliyor musun? Sağın neresinde durmalıyım? Tam sağcı mı olayım, merkez sağcı mı, orta sağcı mı? Ortanın sağında mı durayım, sağın ortasında mı? Bunun ucu gidip fundemantalizme, faşizme kadar varıyor. Sonra al başına tank, al başına bomba.
Sola dönsem bu kez de;  ‘Demokrattı eskiden, şimdi aşırı oldu, sola döndü hergele’ diyecekler. Diyelim dedikleri gibi solcu oldum, solun neresinde yer almalıyım? Ortanın solunda mı, merkez solda mı, demokratik solda mı, milli solda ya da ulusal solda mı? Ilıman solcu mu olayım, tatlısu solcusu mu? Salon solcusu mu olayım, alan solcusu mu? Solun ucuna doğru gittiğimde, bu işin ucunun komünizme ve anarşizme kadar varacağını çok iyi biliyorum. O zaman al sana gözetimevleri, hapishaneler ve al başına yine bomba.
Sola, sağa sapmadan geriye doğru gitsem, adım ‘Gerici’ye çıkacak. ‘Eskiden Atatürkçüydü, şimdi onun ilkelerini çiğneyen bir hain oldu’ diyecekler. Burada sıradan bir muhalif olma şansın bile yok. İşin ucu rejim düşmanlığına, vatan hainliğine kadar varıyor ve yine başına bomba.
Öne gitsem, ‘Öncü’ oldu diyecekler, belanın belası bu. Ne demek öncü olmak, güzelim? ‘Milleti kışkırtıyor, yoldan çıkarıyor, düşünmeyene düşünmeyi, konuşmayana konuşmayı, yazamayana yazmayı, söyleyemeyene söylemeyi, karşı çıkamayana karşı çıkmayı öğretiyor . Eskiden kendi halindeydi, şimdi bozguncu oldu. Milleti yoldan çıkarıyor, kökü dışarıda, aklı başkalarının denetiminde’ diyecekler. O zaman bombalardan bomba beğen.
Düne kadar dayandım, ne pahasına olursa olsun diyerek uymadım sokaktaki insanlara. Ama yapamayacağım artık, çıkamayacağım sokağa!”
Genç kadın eşini kısa bir süre süzdükten sonra gülmeye başladı ve dedi ki:
“Sen benim bir şey bilmediğimi sanıyorsun, ama seninle birlikte haberleri izlediğimi unutuyorsun. Hiç bir yöne gitmez, böyle orta yerde durursan, bu sefer de sana ‘Ortayolcu, durucu, gelişme karşıtı’ diyecekler. Al benden de sana bir bomba, bunun ucu da oportunizme kadar varıyor.
Sen en iyisi düşünme bunları.  Kalk yürü kapıya doğru, yan yan çık dışarı. O zaman hiç kimse sana bir şey söyleyemez.”
Adam o günden beri yan yan yürümeyi adet edindi. Adamın bilmediği şey ise o ülke halkının modaya aşırı düşkün olduğuydu.
Bir süre sonra ülkede “Yeni bir örgütün kurulduğu, insanların yan yan yürütüldüğü, bu örgütün amacının ne olduğunun kesin olarak belirlenemediği, önderlerinin araştırıldığı” haberleri gazetelerde ve televizyon programlarında yer almaya başladı.
Örgütün adı; “YANYANCILAR”dı!
Share To:

ozgurhabernet

Post A Comment:

0 comments so far,add yours