„Tez: Arkanızda bıraktığınız miras ne kadar olursa olsun, insanlar sizi gömmek için ne kadar para harcadıklarını düşüneceklerdir.
Anti-tez: Nasıl olsa ardınızdan sövüleceği için miras bırakmanıza gerek yoktur!“
Adam „Miras“ konulu bir öykü yazmak için oturdu ve hiç düşünmeden sıraladı sözcükleri:
-Dede, sana fıkra anlatayım mı?
-Anlat!
„Tez: Arkanızda bıraktığınız miras ne kadar olursa olsun, insanlar sizi gömmek için ne kadar para harcadıklarını düşüneceklerdir.
Anti-tez: Nasıl olsa ardınızdan sövüleceği için miras bırakmanıza gerek yoktur!“
Adam „Miras“ konulu bir öykü yazmak için oturdu ve hiç düşünmeden sıraladı sözcükleri:
-Dede, sana fıkra anlatayım mı?
-Anlat!
-Şimdi bir at varmış...
-Kısrak mı aygır mı?
-Sen bırak Haticeyi bir yana dede, neticeye bak.
-Peki, sonra?
-Sonra o atın yanına bir at daha gelmiş..
-Eeee?
-Derken atlar çoğalmış...
-Ohhh, bin bin git! Sonra?
-Atlar çoğalmış, ama mera dar gelmeye başlamış.. Atlar ot yüzünden birbirlerine girmişler..
-Eeee?
-Sonra atlar gitmiş en yaşlı atın tepesine çökmüşler. Ver ha ver vurmuşlar.. Ulan ve ulaniye demişler, bu kadar çocuk yapacağınıza biraz daha fazla otlu meralar bulsaydınız, miras bıraksaydınız ya..
-Anladım torunum anladım, demiş dede ve oğlunu, hamile gelinini odaya çağırmış ve şöyle demiş:
"Her yıl çoğalıyorsunuz, size bırakacak bir mirasım yoktur! Bu günden tezi yok, bu evi terkediyor, kendinize daha otlu bir mera bulmaya gidiyorsunuz. Bu yaştan sonra çocuklarımdan ve torunlarımdan dayak yemeye niyetim yoktur!“
Adam kalemi bırakıp banyoya gitti, aynadaki yüze baktı ve konuşmaya başladı:
„Ey gövdem, senden ricamdır!
Yaşadığın ve bana yaşamı tattırdığın sürece beni kimseye muhtaç etmedin! Yemeğini kendin pişirdin, ekmeğini kendin kazandın.
Bir gün ölmeye karar verirsen aynı kararlılığını sürdürmeni ve ansızın çekip gitmeni rica ediyorum senden.
Yataklarda yatalak etme kendini ve beni!
Lütfen girme o hastahane odalarına..
İnim inim inleme!
Kimseden su isteme!
Gideceksen giy ayakkabılarını, git!“
Adam ayakkabılarını giyindi ve sokağa fırladı."
A. KADİR KONUK
Anti-tez: Nasıl olsa ardınızdan sövüleceği için miras bırakmanıza gerek yoktur!“
Adam „Miras“ konulu bir öykü yazmak için oturdu ve hiç düşünmeden sıraladı sözcükleri:
-Dede, sana fıkra anlatayım mı?
-Anlat!
„Tez: Arkanızda bıraktığınız miras ne kadar olursa olsun, insanlar sizi gömmek için ne kadar para harcadıklarını düşüneceklerdir.
Anti-tez: Nasıl olsa ardınızdan sövüleceği için miras bırakmanıza gerek yoktur!“
Adam „Miras“ konulu bir öykü yazmak için oturdu ve hiç düşünmeden sıraladı sözcükleri:
-Dede, sana fıkra anlatayım mı?
-Anlat!
-Şimdi bir at varmış...
-Kısrak mı aygır mı?
-Sen bırak Haticeyi bir yana dede, neticeye bak.
-Peki, sonra?
-Sonra o atın yanına bir at daha gelmiş..
-Eeee?
-Derken atlar çoğalmış...
-Ohhh, bin bin git! Sonra?
-Atlar çoğalmış, ama mera dar gelmeye başlamış.. Atlar ot yüzünden birbirlerine girmişler..
-Eeee?
-Sonra atlar gitmiş en yaşlı atın tepesine çökmüşler. Ver ha ver vurmuşlar.. Ulan ve ulaniye demişler, bu kadar çocuk yapacağınıza biraz daha fazla otlu meralar bulsaydınız, miras bıraksaydınız ya..
-Anladım torunum anladım, demiş dede ve oğlunu, hamile gelinini odaya çağırmış ve şöyle demiş:
"Her yıl çoğalıyorsunuz, size bırakacak bir mirasım yoktur! Bu günden tezi yok, bu evi terkediyor, kendinize daha otlu bir mera bulmaya gidiyorsunuz. Bu yaştan sonra çocuklarımdan ve torunlarımdan dayak yemeye niyetim yoktur!“
Adam kalemi bırakıp banyoya gitti, aynadaki yüze baktı ve konuşmaya başladı:
„Ey gövdem, senden ricamdır!
Yaşadığın ve bana yaşamı tattırdığın sürece beni kimseye muhtaç etmedin! Yemeğini kendin pişirdin, ekmeğini kendin kazandın.
Bir gün ölmeye karar verirsen aynı kararlılığını sürdürmeni ve ansızın çekip gitmeni rica ediyorum senden.
Yataklarda yatalak etme kendini ve beni!
Lütfen girme o hastahane odalarına..
İnim inim inleme!
Kimseden su isteme!
Gideceksen giy ayakkabılarını, git!“
Adam ayakkabılarını giyindi ve sokağa fırladı."
A. KADİR KONUK
Post A Comment:
0 comments so far,add yours